Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Kemal Abdullahoğlu, gündeme ilişkin şok açıklamalarda bulundu.31.03.2018 17:33 AKP VE MHP tüm siyasi
geleceklerini 2019 seçimlerine bağlamış durumda ; hatta öyle ki ''
ikimiz bir fidanın güller açan dalıyız'' moduna geçip yıllar boyu
karşılıklı yapılan en ağır suçlamalar bile yok sayabildiler . Korku ve
endişe bacayı sarınca tabi ki gelinen nokta bu .
Bir de meclisten
çıkarılan adeta adrese teslim ''al gülüm ver gülüm'' tarzı bir yasayla ,
her şey öylesine sağlama alınıyor ki, ''bu kadarına pes doğrusu''
demeden geçmek mümkün değil.
Sığınılan mazeret de her zamanki senaryo : Memleketin yüksek menfaatleri ve dış güçlerce ülke üzerinde oynanan oyunlar !
İttifaktan çok iltihakı andıran bu birlikteliğin adını ''Cumhur ittifakı'' koymazlar mı tam evlere şenlik bir durum. Sormayalım mı şimdi ; İttifak dışında kalan seçmen kitlesi uzaydan paraşütle mi indirildi ?
Türkiye'nin demokrasiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan böyle traji-komik oldubittilere artık tahammülü kalmamıştır.
İstiklal
marşımıza dil uzatma , Lozan'ı tartışmaya açma girişimi ve Çanakkale
zaferine ilişkin hutbelerde Atatürk'ten tek kelime söz edilmemesi iyi
niyetle izah edilebilir mi ? Son yıllarda yaşanan bu ve benzeri bir dizi
gelişmeler perde arkasında tutulmaya çalışılan hedefleri açıkça
göstermektedir.
Cumhuriyet kazanımlarının birer birer tahrip
edilmekte olduğu bu dönemin tek adam yönetimine gidebileceği de ciddi
bir ihtimal. Sembolik Meclisin işlevini yitirmesi ile tek adam
yönetiminin önü tümüyle açılacaktır .
Bu senaryonun önü 2019
seçim sürecinde kesilmeli ve bu ittifak sandığa kilitlenmelidir. Meclis
içi ve meclis dışı siyasi partilerin dağınıklığı ortada. Ana muhalefet partisinin tek başına AKP + MHP ittifakıyla mücadele ve başarı şansının olmadığı da görülüyor.
Muhalif
siyaset 2019 seçimleri için daha bugünlerden başlayarak yeniden
yapılanarak güç birliği yaparak tek merkezli siyasi bir güç haline
gelmek zorundadır.
Yüzde elli artı bir oyla ülke kaderinin
belirleneceği bu son derece kritik süreçte , görünen en makul en
demokratik çıkış yolu budur. Bu yapılamazsa ülkenin geleceği 2019 la
birlikte geri dönüşü mümkün olmayan ağır bir tablo ile baş başa
kalacaktır.
Unutulmaması gereken bir başka nokta şudur :
Bu
dönem siyaset ve siyasetçinin temsil ettiği siyasi görüşte ısrar
edeceği yada bu görüşü öne çıkaracağı bir dönem değildir, olmamalıdır
da.
Siyasi görüş, sağ ve sol gibi ayırımlara bu dönemde ara
vererek ortak bir paydada buluşmak bu hareketin başarısı için hayati
önem taşımaktadır.
Peki, ne öneriyoruz ?
DEMOKRATİK, MİLLİ VE CUMHURİYETÇİ GÜÇ BİRLİĞİ !
Mecliste CHP ve HDP dışında muhalefet partisi kalmamıştır. HDP mutlaka bu siyasi güç birliğinin dışında tutulmalıdır.
HDP' nin içinde olduğu bir güç birliği AKP'nin ve onun genel başkanının arayıp da bulamayacağı ciddi bir karalama fırsatı olur .
AKP' nin en büyük hayali bu tarz bir ittifakı karşısında görmektir. Bu tuzağa kesinlikle düşülemez ve düşülmemelidir.
Referandumda
yüzde kırk dokuz hayır oranı başarıldığına göre bu rakam yüzde elli,
elli beşlere hatta yüzde altmışlara da çıkarılabilir. Yeter ki bu süreç
zaman kaybedilmeden doğru yönetilebilsin .
Öncelikle ana
muhalefet partisi lideri meclis dışındaki tüm parti liderleriyle buluşup
tümünün görüş, düşünce ve önerilerini dinleyerek ortak payda tespiti
yapılmasına imkan vermelidir.
Unutulmamalı ki AKP oylarının büyük bölümü merkez ve sağ partilerden gelen emanet oylardır .
Belirlenen
ortak paydayı esas alan bir mutabakat metni ve bu metne uygun bir
deklarasyon hazırlanarak Maddeler halinde kamuoyunun dikkatine sunulması
ilk adımdır.
Doğal olarak böyle bir güç birliğinde lokomotif
rolü öncelikle Meclisteki ana muhalefet partisi ve liderine düşecektir.
Bu tarihi sorumluluktan hiç bir parti ve lider kaçamaz, kaçmamalıdır.
Şu
kesinlikle unutulmamalıdır : Demokratik,Milli ve Cumhuriyetçi bir
İttifakın karşısında yorgun, yaptıkları büyük hatalarla yıpranmış bir
AKP+MHP ittifakının seçim kazanma şansı yoktur.
Demokratik,Milli
ve Cumhuriyetçi Güç Birliğinin seçimlere ilişkin temel söylemler tüm
Türkiye'yi kucaklayacak, ayrıştırmayan, milli birlik ve beraberliği
pekiştirici, umut ve güven verici içerikte olacaktır.
Demokratik parlamenter sisteme geri dönüşün başka bir yolu ve imkanı kalmadığını tüm yurttaşların görmesi gerekir.
Öte
yandan seçimlere hazırlık takvimi ve tabi ki 2019 seçimlerinin ne
getirip ne götürebileceği tüm detayı ile tüm Türkiye' yi , en uzak
yöreler dahil karış karış gezerek son güne dek anlatılmalıdır.
Ulusal medya çok büyük oranda iktidar kontrolüne geçtiği için özellikle ülke çapında yerel medyaya odaklanılmalıdır.
Gelinen noktada artık kaybedilecek tek gün bile yoktur. Tek milli çıkış yolu budur.
Doğru Yol Partisi böyle bir sürece tüm gücüyle katkı ve destek vermeye hazırdır.
DYP olarak kamuoyu ve siyaset dünyasına bu çağrıyı yaparak tarihe bir kez daha not düşüyor ve uyarı görevimizi yapıyoruz.
Unutulmamalı
ki , böylesine çok kritik bir dönemde yapılacak siyasi bir hata ya da
ihmali ne tarih ne de bu millet affetmez , affetmeyecektir.