YSK`nın 31 Mart yerel seçimleri yenilenmesi kararına TBB`den büyük tepki.
Alınan karar tarih önünüde hükümsüzdür. YSK üyeleri aldıkları karar ile
Yüksek Seçim Kurulu Kanunu`nun kendilerine verdiği yetkiyi kötüye
kullanmışlardır.
Bu karar ülkemizde yargı bağımsızlığının ortadan kalktığını ve yargının
siyasi iktidar tarafından bir enstrüman olarak kullanıldığını tescil
etmiştir. Yurtdaşlarımıza önümüzdeki süreçte itidalli davranmaya davet
ediyoruz.
Bu dönemde barışçıl gösteri haklarını kullanmak isteyebilecek
yurttaşlara yönelmesi muhtemelen her türlü hukuksuz müdahale halkımızın
yanında olacağız.
Türkiye Basın Birliği yönetimi yenilecek seçimlerde 7/24 seçimin ve
yeni oluşabilecelk haksızlık ve usulsüzlüğün takipçisi olacaktır.
TAM KANUNSUZLUK YSK`NIN ALDIĞI KARARDIR
Hukuka, milletin iradesine, adalete ve yargıçların bağımsız karar
vereceğine inanan herkesin inancı YSK`nın açıkladığı karar ile birlikte
yerle bir olmuştur.
YSK` nın aldığı İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararı ile birlikte
tam anlamıyla içinden çıkılmaz bir adaletsizlik halini almıştır.
İstanbul`da ne olduğunu YSK dahil tüm Türkiye biliyor.
Seçimler yapıldı ve Ekrem İmamoğlu Belediye Başkanı seçildi. Bunun
hukuka, seçmen iradesine, insan vicdanına ve ahlaka uygun bir seçim
olduğunu, aslında YSK` nın aldığı seçimlerin yenilenmesi kararının tam
bir kanunsuzluk hali olduğunu YSK` da, AKP`de çok iyi biliyor.
Ancak anlaşılan o ki, bunların derdi milletin iradesinin tecelli
etmesi, adaletin temini ve hukukun işletilmesi değil. Bunları derdi
İstanbul`da belediye kanalıyla yandaşa, tarikatlara ve eş dost
vakıflarına akıtılan paraların kesilmemesidir. YSK, iktidarın hiçbir
maddi temele dayanmayan itirazlarını kabul edip, seçimi iptal ederek
kendi varlık sebebini inkar etmiştir.
Demokrasinin temelini oluşturan hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı,
yönetimde denge ve denetimin alınan kararla rafa kaldırılmıştır.
Hukukla, vicdanla ve ahlakla ilgisi olmadığı gibi, YSK` nın
içtihatlarına bakıldığında YSK` yı kendi kendisini yalanlayan bir
kurum haline getiren bu karar, tek adam yönetiminin, saray zihniyetinin
milleti ve iradesini nasıl hiçe saydığının da açık bir göstergesidir.
Cumhuriyetin ve demokrasinin savunucusu TBB, duyarlı halkı yalnız
bırakmayacaktır. Birliğimiz, bu kararı verenlerle ilgili olarak olarak
her türlü hukuki başvuruyu yapacaktır. Tüm duyarlı yurtseverleri ve
basın çalışanlarını bu süreçte demokrasinin yanında olmaya davet
ediyoruz.
Demokrasinin son kırıntılarının da ortadan kaldırıldığı bugün itibari
ile tüm yurttaşlarımızı ve demokratik kitle örgütlerini yenilenecek
seçimlere kadar her an her saniye haksızlıklara karşı uyanık ve duyarlı
olmalarını bekliyoruz.
Alınan karar tarih önünüde hükümsüzdür. YSK üyeleri aldıkları karar ile
Yüksek Seçim Kurulu Kanunu`nun kendilerine verdiği yetkiyi kötüye
kullanmışlardır.
Bu karar ülkemizde yargı bağımsızlığının ortadan kalktığını ve yargının
siyasi iktidar tarafından bir enstrüman olarak kullanıldığını tescil
etmiştir. Yurtdaşlarımıza önümüzdeki süreçte itidalli davranmaya davet
ediyoruz.
Bu dönemde barışçıl gösteri haklarını kullanmak isteyebilecek
yurttaşlara yönelmesi muhtemelen her türlü hukuksuz müdahale halkımızın
yanında olacağız.
Türkiye Basın Birliği yönetimi yenilecek seçimlerde 7/24 seçimin ve yeni
oluşabilecelk haksızlık ve usulsüzlüğün takipçisi olacaktır.
TAM KANUNSUZLUK YSK`NIN ALDIĞI KARARDIR
Hukuka, milletin iradesine, adalete ve yargıçların bağımsız karar
vereceğine inanan herkesin inancı YSK`nın açıkladığı karar ile birlikte
yerle bir olmuştur.
YSK` nın aldığı İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararı ile birlikte
tam anlamıyla içinden çıkılmaz bir adaletsizlik halini almıştır.
İstanbul`da ne olduğunu YSK dahil tüm Türkiye biliyor.
Seçimler yapıldı ve Ekrem İmamoğlu Belediye Başkanı seçildi. Bunun
hukuka, seçmen iradesine, insan vicdanına ve ahlaka uygun bir seçim
olduğunu, aslında YSK` nın aldığı seçimlerin yenilenmesi kararının tam
bir kanunsuzluk hali olduğunu YSK` da, AKP`de çok iyi biliyor.
Ancak anlaşılan o ki, bunların derdi milletin iradesinin tecelli etmesi,
adaletin temini ve hukukun işletilmesi değil. Bunları derdi İstanbul`da
belediye kanalıyla yandaşa, tarikatlara ve eş dost vakıflarına akıtılan
paraların kesilmemesidir. YSK, iktidarın hiçbir maddi temele dayanmayan
itirazlarını kabul edip, seçimi iptal ederek kendi varlık sebebini
inkar etmiştir.
Demokrasinin temelini oluşturan hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı,
yönetimde denge ve denetimin alınan kararla rafa kaldırılmıştır.
Hukukla, vicdanla ve ahlakla ilgisi olmadığı gibi, YSK` nın
içtihatlarına bakıldığında YSK` yı kendi kendisini yalanlayan bir kurum
haline getiren bu karar, tek adam yönetiminin, saray zihniyetinin
milleti ve iradesini nasıl hiçe saydığının da açık bir göstergesidir.
Cumhuriyetin ve demokrasinin savunucusu TBB, duyarlı halkı yalnız
bırakmayacaktır. Birliğimiz, bu kararı verenlerle ilgili olarak olarak
her türlü hukuki başvuruyu yapacaktır. Tüm duyarlı yurtseverleri ve
basın çalışanlarını bu süreçte demokrasinin yanında olmaya davet
ediyoruz.
Demokrasinin son kırıntılarının da ortadan kaldırıldığı bugün itibari
ile tüm yurttaşlarımızı ve demokratik kitle örgütlerini yenilenecek
seçimlere kadar her an her saniye haksızlıklara karşı uyanık ve duyarlı
olmalarını bekliyoruz.